top of page

7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Bir süredir kamuoyunun gündeminde olan ve 7. Yargı Paketi olarak da nitelendirilen “7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 05.04.2023 tarihli, 32154 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yasal düzenleme ile getirilen değişikliklerin tamamına yakını yayım tarihi olan 05.04.2023 tarihinde yürürlüğe girmiş olmakla birlikte, aşağıda detayları belirtilmiş olan bazı değişiklikler ise 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Söz konusu kanun, içeriği itibariyle oldukça kapsamlı olmakla birlikte bültenimiz kapsamında özellikle İcra ve İflas Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve çeşitli kanunlarda dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk kapsamında yapılan değişikliklere ilişkin önemli detaylar aşağıda ilgili Kanun başlıkları altında bilgilerinize sunulmuştur;


I- 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler


  • Kanun’a “Konutta Haciz” başlıklı 79/A maddesi eklenmiş olup bu madde ile konut niteliğindeki taşınmazlarda yapılacak olan hacizlere ilişkin yeni bir sınırlama getirilmiş, bu kapsamda icra müdürünce haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun tespit edilmesi halinde yapılacak konut haczinin icra mahkemesi tarafından onaylanması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Kanun’a eklenen geçici madde 19 uyarınca 05.04.2023 tarihinden önce verilen konutta haciz kararları hakkında, bu değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilecek olup konut niteliğindeki taşınmazlarda yapılacak hacizler bakımından hakim onayı aranmayacaktır.

  • Kanun’un “Haczi Caiz Olmayan Mallar ve Haklar” başlıklı 82. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca aile bireylerine ait kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden ev eşyalarının hiçbirinin hacze konu olamayacağı, ancak bu eşyaların kıymetinin fazla olması halinde bir kısmının ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabileceği düzenlenmiştir. Fakat söz konusu hüküm, Kanun’un geçici 19. maddesi gereği 05.04.2023 tarihinden önce haczedilmiş eşyalar hakkında uygulanmayacaktır. Bu tarihten önce haczedilen eşyalar hakkında, bu değişikliklerden önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilecektir.

  • Kanun’un “Taşınır ve Taşınmaz Malların Haczi” başlıklı 85. maddesinde yapılan değişiklikle, 05.04.2023 itibariyle borçlunun kendisine ait veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır malları ile taşınmaz mallarından ve alacak ile haklarından alacaklının anapara, faiz ve masraflar da dâhil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarının haczedilebileceği, ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz işlemi yapılamayacağı hüküm altına alınmak suretiyle taşkın haciz yapılması açıkça yasaklanmıştır.


II- 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler


  • Kanun’un “Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması” adlı bölümünde yer alan “Yargılama Usulü” başlıklı 437. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca hâkim; akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan ergin kişilere ilişkin yargılama gerçekleştirirken bu kişileri dinledikten ve tahkikatı tamamladıktan sonra gecikmeksizin en geç iki gün içinde kararını verecektir.


III- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler


  • Kanun’un “Sanığın Duruşmada Hazır Bulunmaması” başlıklı 193. maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet/ceza verilmesine yer olmadığı ve güvenlik tedbiri dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılması halinde, sanığın sorgusu yapılmamış olsa dahi dava, sanığın yokluğunda bitirilebilecektir.

  • Kanun’un “Hükmün Açıklanması ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” başlıklı 231. maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararına yapılan itiraz neticesinde itiraz edilen merciin karar ve hükmü incelemesi akabinde usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit edilmesi hâlinde ilgili merci tarafından gerekçesinin gösterilerek karar ve hükmün kaldırılacağı ve gereğinin yapılması için dosyanın ilgili mahkemeye gönderileceği düzenlenmiştir. Yapılan bu değişiklikle HAGB kararına karşı yapılan itiraz, artık sadece şeklî olarak değil esas bakımından da inceleme konusu olabilecektir.

  • Kanun’un “Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının İtiraz Yetkisi” başlıklı 308/A maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, BAM Ceza Daireleri tarafından verilmiş olan kesin kararlara karşı BAM Cumhuriyet Başsavcılığı, kendiliğinden veya talep edilmesi üzerine, kararın kendisine iletildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde kararı veren daireye karşı itirazda bulunabilecektir.


IV- 5402 Sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler


  • Kanun’a “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullananlar Hakkında Uygulanacak Tedavi ve/veya Denetimli Serbestlik Tedbirlerine İlişkin Görevler” başlıklı 12/A maddesi eklenerek bu madde uyarınca TCK m.191 kapsamında Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında denetimli serbestlik tedbiri veya tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbiri verilen şüpheliyle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğünce tedaviye tabi tutulmak, belirlenen programlara katılmak, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanmak, belirlenen yer veya bölgelere gitmemek, bir bölgede denetim veya gözetim altında bulunmak, eğitim kurumuna, eğitim programına veya mesleki uğraşlarına ilişkin eğitime devam etmek, belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmak, gözetim altında ücret karşılığı çalıştırılmak, silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek, her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek yükümlülüklerinden en az üçüne veya daha fazlasına karar verileceği şeklinde yeni bir düzenleme getirilmiştir.


V- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler


  • Kanun’un “Ticari Davalar, Çekişmesiz Yargı İşleri ve Delilleri” başlıklı 4. maddesi kapsamında yapılan değişiklikler uyarınca, miktar veya değeri bir milyon TL’yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

  • Kanun’un “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Ancak menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin yeni düzenleme, 01.09.2023 ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacaktır.


VI- 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler


  • Kanun’a “Taşınmazın Devrine veya Taşınmaz Üzerinde Sınırlı Ayni Hak Kurulmasına İlişkin Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk” başlıklı 17/B maddesi eklenerek taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olduğu ifade edilerek, bu uyuşmazlıklarda da ihtiyari arabuluculuğa başvurulabileceğine ilişkin yeni düzenleme getirilmiştir. Bu tür uyuşmazlıklarda, tarafların yazılı olarak kararlaştırması ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren üç ayı geçmemek üzere, taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilebilecektir. Bu şerh, tarafların anlaşamaması veya tarafların şerhin kaldırılması konusunda anlaşması halinde arabulucunun talebiyle, üç aylık sürenin sonunda ise kendiliğinden kalkacaktır. Bu hüküm 01.09.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.

  • Kanun’a “Bazı Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 18/B maddesi eklenerek kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu hüküm 01.09.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir. Ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 01.09.2023 tarihi itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında bu hüküm uygulanmayacaktır.


VII- 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununda Yapılan Değişiklikler


  • Kanun’un “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 3. maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca işçilik alacağı ve tazminatı ile işe iade talepleriyle açılan davalarda bu alacak ve tazminatla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında da arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Ancak menfi tespit ve istirdat davaları açısından bu düzenleme, 01.09.2023 ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanacaktır.


Yukarıda yer alan değişikliklerin yanı sıra başkaca birtakım kanunlarda da değişiklikler yapılmış olup Kanunun tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz;

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page