19.12.2018 tarihli ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile 01.01.2019 tarihinde itibaren yürürlüğe girecek olup bu kapsamda ticari uyuşmazlıklar için de “dava şartı arabuluculuk” getirilmiştir. Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi şöyledir;
“TTK’nın 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı olarak zorunlu kılmıştır.”
Eklenen 5/A maddesinde hangi uyuşmazlıklara arabuluculuk zorunluluğunun getirildiği açıkça belirtilmemiş olup TTK’nın 4. Maddesinde sayılan ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalara atıf yapılmıştır.
TTK’nın 4. maddesinde belirtilen ve aşağıdaki şekilde sayılan “Mutlak Ticari Davalar” dava şartı arabuluculuk kapsamında olup bu uyuşmazlıklar bakımından, 01.01.2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru gerekli olacaktır. Buna göre;
a. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen,
b. Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki,
c. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun;
- Malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki,
- Hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan rekabet yasağına ilişkin,
- Yayın sözleşmesine ilişkin,
- Kredi mektubu ve kredi emrinin düzenlenmesinden kaynaklanan,
- Komisyon sözleşmesinden kaynaklanan,
- Ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcılarının işleri hakkındaki,
- Havaleye ilişkin,
- Saklama sözleşmelerinden kaynaklanan,
d. Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan kaynaklanan,
e. Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde düzenlenen,
f. Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerle ilgili
hukuk davaları ticari dava sayılmaktadır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. Bu haklardan doğan davaların herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi halinde ise ticari dava söz konusu olacaktır. Yani taraflardan birinin ticari işletmesine ilişkin uyuşmazlık olması ticari dava sayılması için yeterlidir.
Her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin hususlardan doğan hukuk davaları(nisbi ticari davalar) da ticari dava olarak kabul edilmekte ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01.01.2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru gereklidir.
Ayrıca özel kanunlarında mutlak ticari dava olarak düzenlenmiş olan;
-İflas davaları,
-Kooperatifler Kanunu’ndan doğan davalar,
-Finansal Kiralama sözleşmesinin ihlalinden doğan davalar,
-Ticari işletme rehnine ilişkin davalarda da arabuluculuk zorunlu kılınmıştır.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandıracaktır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilmektedir. Yani azami 8 haftalık süre içerisinde arabuluculuk başvurusu neticelenecektir.
Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; sayılan ticari davalar bakımından arabuluculuğun dava şartı olabilmesi için, uyuşmazlığın konusunun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin olması ön koşuldur.
Özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu uyuşmazlık hallerinde, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.
Ayrıca yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan haciz yoluyla ilamsız takiplerin UYAP bünyesinde kurulacak “Merkezi Takip Sistemi” üzerinden başlatılacağı ve yürütüleceği düzenlenmiş olup, abonelik sözleşmeleri ile bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan ve avukatla takip edilen para alacaklarına ilişkin icra takiplerini kapsadığı belirtilmiştir.
Kanun metnine aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz:
Comments