Ankara 11. İdare Mahkemesi’nce Üniversite tarafından alınan idari işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali talepli davada özetle; Davacı tarafça üniversite yönetimi tarafından Covid-19 nedeniyle güncellenen tedbirler kapsamında alınan 09.09.2021 ve 2021/20 sayılı karar ile bu karar neticesinde 10.09.2021 tarihli yazıda yer alan “çift doz aşı olmayanlarda haftada iki kez PCR testi negatif sonucu istenmesine” ilişkin işlemin; idarenin almış olduğu aşı kararının hukuki altyapısının olmadığı, dava konusu işlemin Anayasa’ya aykırı olduğu istemiyle, hak ve hürriyetlerin sınırlandırmasının ancak kanun ile olabileceği bu sebeple tesis edilen işlemlerin hukuka ve yasal düzenlemelere aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenmiştir.
Mahkeme, dava konusu işlemin tesis edildiği zamanda “Olağanüstü Halin” ilan edilmiş olmadığını, eğitim, öğretim ve yaşam, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme haklarının Anayasal haklardan olduğunun ve kişilerin temel hak ve hürriyetlerinin ancak kanunla sınırlandırılabileceği değerlendirmesinde bulunmuştur. Dava konusu işlem uyarınca kişilerin iki doz aşı olmaması ya da PCR testinin negatif olmaması halinde üniversite kampüsüne alınmamasının sonucunda eğitim, öğretim hakkından mahrum kalacağı ve yaşam, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme haklarının bu yollarla ihlal edileceğinin tespitinde bulunmuştur.
Anayasa’nın 17.maddesine göre “Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. ” Mahkeme de gerek Anayasa’nın 17. Maddesi gerekse uluslararası alandaki mevzuat hükümleri uyarınca rıza unsurunu temel olarak şart görerek ve bunun istisnalarının genel olarak acil durum hallerinde olduğunu belirtmiştir. Aşı ve PCR testi uygulamasın da vücut bütünlüğüne müdahale olduğunun tespitinde bulunan mahkeme ayrıca PCR testi şeklinde belirtilen uygulamanın kanuni dayanağının bulunmadığını açıkça ifade ederek düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğunun kararına varmıştır. Söz konusu işlemlerin hukuka uyarlılığının bulunmadığı, temel hak ve hürriyetlere ilişkin olmaları nedeniyle telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkabileceğinden bahisle 2577 sayılı kanunun 27.maddesinin 2.fıkrası uyarınca yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.
Söz konusu karar Davalı Üniversite’nin kendi bünyesinde kendi öğrencileri için aldığı bir karar olup dava bu kararın öncelikle yürütmesinin durdurulması ve nihai olarak iptali isteminden ibarettir. Fakat bilindiği üzere günümüzde şehirlerarası toplu ulaşım araçları, konser, tiyatro ve sinema gibi sosyal yoğünluğun fazla olduğu yerlere girilirken vatandaşlardan aynı şekilde çift doz aşı yapıldığını gösteren aşı kartı, aşı olunmaması halinde ise son 48 saat içerisinde negatif PCR test sonucunun ibrazı istenmektedir. Fakat bu yöndeki istemlerin hukuku uygun olup olmadığına dair herhangi bir yargı makamı kararı ise henüz bulunmamaktadır. Ankara 11. İdare Mahkemesi’nce verilen karar Davalı Üniversite’nin işlemi özelinde verilen bir yürütmenin durdurulması kararı olduğu için bu karar sadece Üniversite bünyesinde geçerli olup bu karar ile sosyal yoğunluğun fazla olduğu yerlerdeki aşı ve PCR zorunluluğunun hukuka aykırı olduğu henüz söylenemeyecektir. Mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere Aşı ve PCR zorunluluğu vücut bütünlüğüne müdahele teşkil etmesi sebebiyle bu zorunlulukların kanun ile düzenlenmiş olması gerekmektedir. Ankara 11. İdare Mahkemesince verilen karar henüz kesinleşmediğinden Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilecek karar genel olarak Aşı ve PCR testi uygulamalarının Anayasa’ya uygun olup olmadığı konusunda emsal teşkil edecektir.
Comments