I. GİRİŞ
01 Mayıs 2021 Tarihli ve 31471 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (Karar Sayısı: 3941) kapsamında ilgili yönetmeliğin 4. Maddesinin birinci fıkrasına;
ü- Kripto varlık hizmet sağlayıcılar
v- Tasarruf finansman şirketleri
bentleri eklenmiştir.
İlgili yönetmeliğin 4. Maddesinde ise Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasında yükümlü bulunan kuruluşlar ile bunlara bağlı acente, şube, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimler sayılmıştır.
II. AMAÇ
Öncelikle işbu yönetmeliğin amacı; 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasına yönelik olarak; suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi amacıyla yükümlüler, yükümlülükler, yükümlülüklere uyumun denetimi, gümrük idaresine açıklama yapılması ve diğer tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Suç gelirlerinin aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi, söz konusu suçlarla mücadelede etkinliğin sağlanabilmesi ve mali sistemin suçlular tarafından kullanılmasının engellenebilmesi için, ilgili mevzuatta “yükümlüler” belirlenmiş ve yükümlülere yönelik bir takım yükümlülükler getirilmiştir.
Yukarıda yapılan değişikliklerin hukuki dayanağı ise 5549 sayılı Kanunun 27 nci maddesidir. İlgili madde uyarınca “Bu Kanunun 2 nci maddesinin (d) ve (e) bentleri ile 3, 4, 6, 7, 11, 15, 16, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen hususlara ilişkin usûl ve esaslar Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmeliklerle düzenlenir.” hüküm altına alınmıştır.
III. KRİPTO VARLIK HİZMET SAĞLAYICILARI REHBERİ
Daha sonra Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından 04.05.2021 tarihinde Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar Rehberi ve Tasarruf Finansman Şirketleri Rehberi yayımlanmıştır.
A- TANIM
Kripto varlık, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelikte, “dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar” olarak tanımlanmıştır.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılar ise, söz konusu kripto varlıkların alım satımlarına elektronik işlem platformları üzerinden aracılık etmektedir.
B- YÜKÜMLÜLER
Suç gelirlerinin aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi, söz konusu suçlarla mücadelede etkinliğin sağlanabilmesi ve mali sistemin suçlular tarafından kullanılmasının engellenebilmesi için, ilgili mevzuatta “yükümlüler” belirlenmiş ve yükümlülere yönelik bir takım yükümlülükler getirilmiştir. Yükümlü olarak tanımlanan finansal ve finansal olmayan kuruluşlar ile bazı iş ve meslek gruplarının, faaliyet alanları ve verdikleri hizmetlerden dolayı suçlular tarafından aracı olarak kullanılabilme ihtimali bulunmaktadır. Bu durumun önlenebilmesi, yükümlülerin aklama ve terörizmin finansmanı suçu ve bu suçlarla mücadele konusunda bilinçlendirilmeleri ve farkındalıklarının artırılması amacıyla “önleyici” bir fonksiyon üstlenmeleri sağlanmaya çalışılmıştır.
Yükümlüler, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 2/1-d maddesi ile Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin (Tedbirler Yönetmeliği) 4/1 inci maddesinde belirlenmiştir. Tedbirler Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına 01 Mayıs 2021 tarihli ve 31471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile eklenen (ü) bendine göre, “kripto varlık hizmet sağlayıcılar” anılan tarih itibariyle yükümlüler arasına alınmıştır.
C- YÜKÜMLÜLÜKLER
Bahsi geçen yükümlülükler, 5549 sayılı Kanunun 3 ila 9/A maddelerinde tanımlanmış olup, yükümlülüklere ilişkin daha detaylı düzenlemelere ilgili Yönetmelik ve Tebliğlerde yer verilmiştir. Bu kapsamda, kripto varlık hizmet sağlayıcıların tabi oldukları yükümlülükler,
Ø müşterinin tanınması,
Ø şüpheli işlem bildirimi,
Ø bilgi ve belge verme,
Ø devamlı bilgi verme ile
Ø muhafaza ve ibraz olarak sayılabilir.
a- Müşterinin Tanınması Yükümlülüğü
5549 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre yükümlüler, müşterinin tanınmasına ilişkin esaslar kapsamında; kendileri nezdinde yapılan veya aracılık ettikleri işlemlerde işlem yapılmadan önce, işlem yapanlar ile nam veya hesaplarına işlem yapılanların kimliklerini tespit etmek ve gerekli diğer tedbirleri almak zorundadır. Müşterinin tanınmasına ilişkin detaylı düzenlemeler ise, Tedbirler Yönetmeliğinin 5 ila 26/A maddelerinde yapılmıştır. Müşterinin tanınması yükümlülüğü kapsamında alınması gerekli en önemli tedbir “kimlik tespiti”dir.
Söz konusu Yönetmelikte hangi işlemlerde ve ne şekilde kimlik tespiti yapılacağı detaylı bir şekilde açıklanmış olup, buna göre kimlik tespiti yapılması gerekli olan işlemler, işlem tutarına bağlı olanlar ve olmayanlar şeklinde sınıflandırılmıştır.
Kripto varlık hizmet sağlayıcıları ile bu platformlardan hizmet alacak kullanıcılar arasında sözleşme yapılması esas olduğundan ve yapılan sözleşmeye istinaden kurulan üyelik kapsamında müteakip işlemler gerçekleştirilebildiğinden, söz konusu iş ilişkisi “sürekli iş ilişkisi” tanımına girmekte ve sözleşme yapılması esnasında tutar gözetmeksizin kimliğe ilişkin bilgilerin alınması ve bu bilgilerin doğruluğunun teyit edilmesi suretiyle sözleşme yapılan kullanıcılar ve bu kullanıcıların adına veya hesabına hareket edenlerin kimliğinin tespit edilmesi gerekmektedir.
Kripto varlık hizmet sağlayıcıları; sürekli iş ilişkisi tesisi dışında,
-Şüpheli işlem bildirimini gerektiren durumlarda tutar gözetmeksizin,
-Daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin yeterliliği ve doğruluğu konusunda şüphe olduğunda tutar gözetmeksizin,
-İşlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı birden fazla işlemin toplam tutarı yetmişbeşbin TL veya üzerinde olduğunda, kimlik tespiti yapmak zorundadırlar. Kimlik tespitinin, iş ilişkisi tesisinden veya işlem yapılmadan önce tamamlanması gerekmektedir.
Gerçek kişilerde ve ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilerde kimlik tespit usulü, yükümlü ile müşterinin yüz yüze geldiği durumlar dikkate alınarak düzenlenmiştir. Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının müşteri/kullanıcı ile yüz yüze gelmediği durumlarda kimlik tespiti nasıl gerçekleştirilir?
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının müşterileri ile yüz yüze gelmediği durumlarda, kurye ve dış destek birimleri (destek hizmeti kuruluşları) aracılığıyla kimlik tespit yükümlülüklerini yerine getirebilirler.
Kurye ve dış destek birimleri kripto varlık hizmet sağlayıcıları adına hareket ettiğinden üçüncü taraf olarak nitelendirilemez. Bu kimseler, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yükümlülüğünde olan kimlik tespitinin gereği gibi yerine getirilmesinde ilgili kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yardımcı olan elemanlar olarak değerlendirilmelidir. Dolayısıyla bu kimselerin bu kapsamda yaptıkları işlemlerden ilgili kripto varlık hizmet sağlayıcıları sorumludur. Kripto varlık hizmet sağlayıcıları tarafından kurye ve dış destek birimlerinden söz konusu hizmeti alabilmeleri için bahsi geçen birimlerle bir sözleşme yapması, söz konusu sözleşmede destek hizmetinin konusu, kapsamı, tarafların sorumluluklarının açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin kapsamının belirlenmesinde; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan “Bankaların Destek Hizmeti Almalarına İlişkin Yönetmelik”te yer alan destek hizmetine ilişkin şartlardan ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan “Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ”in “Aracı Kurumların Dışarıdan Hizmet Alımına İlişkin Esaslar” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yer alan dışarıdan hizmet alımına ilişkin şartlardan yararlanılabilir.
b- Şüpheli İşlem Bildirimi Yükümlülüğü
Şüpheli işlem bildirimi (ŞİB), aklama ve terörün finansmanı suçlarıyla mücadelenin en önemli unsurlarındandır. Şüpheli işlem bildirimi, yükümlüler ile mali istihbarat biriminin (MASAK) işbirliğiyle, aklama ve terörün finansmanı faaliyetlerinin tespit edilebilmesini ve önlenebilmesini amaçlamaktadır. Şüpheli işlem, 5549 sayılı Kanunun 4/1 inci maddesinde ve Tedbirler Yönetmeliğinin 27/1 inci maddesinde tanımlanmış olup, şüpheli işlem bildiriminin usul ve esasları Tedbirler Yönetmeliğinin 27 ila 30 uncu maddelerinde ve 13 Sıra No.lu MASAK Genel Tebliğinde düzenlenmiştir.
Şüpheli işlem; yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işleme konu malvarlığının; yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına, bu kapsamda terörist eylemler için ya da terör örgütleri, teröristler veya terörü finanse edenler tarafından kullanıldığına veya bunlarla ilgili ya da bağlantılı olduğuna dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halidir.
Şüpheli işlem bildirim yükümlülüğü, tüzel kişi yükümlünün kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Dolayısıyla EMIS.ONLINE sistemine erişim yapılabilmesi için kripto varlık hizmet sağlayıcısı tüzel kişinin kanuni temsilcisi tarafından “Elektronik Ortamda Şüpheli İşlem Bildirimi Taahhüt Formu” düzenlenerek ıslak imzalı olarak Başkanlığa iletilecektir. Söz konusu Taahhüt Formu ile birlikte kanuni temsilciye ilişkin yetki belgesinin de Başkanlığa gönderilmesi gerekmektedir. Taahhüt formunun Başkanlığa iletilmesini müteakip Başkanlık tarafından başvuruda bulunan kanuni temsilcisi için EMIS.ONLINE sistemi içerisinde bir kullanıcı hesabı açılacak ve bu hesaba erişim için gerekli şifre kanuni temsilcisi tanımlaması yapıldıktan sonra, sistem tarafından kanuni temsilcinin kurum uzantılı e-posta adresine otomatik olarak gönderilecektir. Kanuni temsilci, kendisine iletilen şifre ile EMIS.ONLINE sistemine ilk erişiminde şifresini zorunlu olarak değiştirecektir.
D- YAPTIRIMLAR
Yapılan yükümlülük denetimleri sonucunda, 5549 sayılı Kanunun 13’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; müşterinin tanınması yükümlülüğü, devamlı bilgi verme yükümlülüğü ve şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğünün ihlallerinin tespiti halinde, MASAK tarafından Kanunda belirtilen miktarlarda ve işlem başına idari para cezası verilir. Uygulanacak idari para cezasının toplam tutarı; her bir yükümlülük için, ihlalin yapıldığı yıl itibariyle belli bir tutarı aşamaz. Üst tutardan ceza uygulanan yükümlüler nezdinde takip eden yılda aynı neviden bir yükümlülük ihlali olması durumunda bu hadler iki kat olarak uygulanır.
İlgili Resmi Gazete linkine aşağıdan erişebilirsiniz:
Tasarruf Finansman Şirketleri Rehberinin tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar Rehberinin tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
Comments